‘Aydın olmak nedir?’ Aydın, entelektüel,……….v.b. türünde pek çok kavram var. Peki entelektüelin karşılığı aydın mıdır, yoksa ‘aydın’ a ayrı bir anlam mı yüklenmelidir. Hep ‘entel takılıyor’ ya da ‘entellik etme’ sözleriyle insanlara aşağılayıcı bir tavır edasıyla yaklaşıyoruz da ‘aydın’ denildiğinde durup düşünüyoruz. Örneğin hiç kimseye ‘aydın takılıyor’ demiyoruz. Kimdir bu aydın?
Düşünce ve beyin çabası gösteren, zihinsel bir işle iştigal eden ya da kafasıyla, fikirleriyle aydınlatma işlevini görev edinen midir? Yaygın tanım ‘aydın düşünce emekçisidir’ der. Peki tanım buysa bunun içerisine çok geniş bir kesim girmez mi? Mesela bilim, felsefe, edebiyat ve sanat yaratıcıları ve de tüm beyaz gömlekliler girer (bürokrat, mühendis, teknisyen, memur). Peki bunlar düşünce üretenler mi, yoksa üretilen düşüncenin yönetici ve yayıcıları mıdırlar? İkincisi demek daha uygun olacaktır. Zira bence aydın; düşüncelerini kendisi üretebildiği gibi, onları insanları aydınlatmak uğruna kullanan ve savaşandır. Tanımı böyle yaparsak ta bahsettiğimiz kesim daralır, küçülür. Bu durumda da aydın, kafası ve düşünceleriyle toplumu değiştirmeye çalışan insan olarak tanımlanacaktır. Yani ‘yenilikçi’ ve ‘aydınlatıcı’..


Peki bunlardan sonra pes mi etmelidir aydın? Hayırrrr!...... Gerçek aydın, misyonuna duyduğu inançla bunlara boyun eğmemelidir. Ne olursa olsun… Aksi halde misyonunun yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen aydınlara gün gelecek halk cezasını en ağır şekilde verecektir.
‘Kah sevecen, kah korkunç maskelerle
Raksa çıkılan bir karnaval fikir hayatımız
Tanımıyoruz…
Nereden geliyorlar? Bilen yok
Firavunlara benziyorlar
Kalabalığa çehrelerini göstermeyen firavunlara
Ve aydınlarımız…
O meçhul için ehramlara taş taşıyan birer köle
Tarihse hep firavunlardan bahseder
Taşları taşıyanlar onlarmış gibi….’
ARZU KÖK
Arzu hanım,merhaba.
YanıtlaSilEllerinize yüreğinize sağlık.Çok beğendim ve izin verirseniz paylaşmak isterim.Çok sevgiler...
İzin sizindir...
Sil