30 Haziran 2015 Salı

Madımak Yanıyor- Arzu Kök

MADIMAK YANIYOR…


"Ya Allah bismillah Allahu ekber!" diye bağırarak geliyorlardı. Polisten korkuları yoktu. Devletten falan da hiçbir çekincesi olmayan, sözüm ona "medeni cesareti" son derece fazla, son derece "cesaretlendirilmiş" bir kesimdi bunlar.

Bir oteli içindekilerle birlikte ateşe verdiler. 37 can yakıldı bu alevler içinde. Masum insanlar öldürüldüler. Yakanlar ise ellerinde ateşlerle cadı avına çıkacak kadar cesurdular. "Sünni ve ölümüne kadar inançlı” oldukları için sarsılmaz bir iktidarları, bu yüzden de sonsuz yakma,  yok etme,  yıkma hakları vardı.

Sivas’ta Madımak Oteli’nde çoğu sanatçı 37 insanını, Türk aydınını yaktılar. Bu ülkenin sanatçılarına, aydınlarına kastedenlere ne oldu? Ne yapıldı, yapılabildi? Özgürce dolaşıyorlar hala aramızda. "Fikirleri iktidarda" olduğu için mi bu kadar şefkat gösterdi emniyet kuvvetleri ve yargımız? Öyle değilse eğer, bir kaç soru sormak istiyorum: Nerede bu devlet? Nerede bu insanlar?

Düşünün, şimdi 250 Alevi kalkıp Sünnilerin gittiği bir gazinoyu yaksaydı… 

Düşünün, DİSK' e bağlı 500 işçi valiliğin önüne gidip 1 Mayıs mitinginde dövülen arkadaşlarının hesabını sorsaydı...

Düşünün, Ankara'da 100 öğrenci Emniyet' in önüne gidip slogan bile atmadan sadece dursalardı... 

Ne olurdu dersiniz? Onlar da Türk aydınlarını diri diri yakanlar kadar şefkate mazhar olurlar mıydı? Ya da boş verin bunları kendinizi düşünün: Gidip herhangi bir karakolun önünde tek başınıza herhangi bir şey için hesap sormaya kalksanız size bu kadar iyi davranılır mıydı?

Orta Anadolu'da yıllardır gördüğümüz, kabullenilen ve muktedir çevrelerce övülen siyasi ve toplumsal atmosferin bir sonucudur bu. Ve sonuç, insan yakmak için ava çıkan katiller! Galeyan diye açıklanmaz bu durum.

Hafife alındıkça ağırlaşan sorunlar bunlar. Gündem yoğun koşuşturması içinde boğulduğumuzdan görmediğimiz, görmeyince de gözümüzün daha yakınında biten ve nihayetinde bir gün sizin veya benim evimin de yakılmasına neden olabilecek sorunlar... Bu nedenle de bu olaylar unutulmamalı, unutturulmamalıdır.

Yıllardır bu amaçla Sivas’ ta yakılan Madımak Oteli’ nin müze yapılması konusunda aydınlarımızın yoğun bir gayreti vardır. Ancak yıllarca böylesi bir şeye izin verilmedi. Ancak geçen yıl alınan bir kararla Madımak Oteli’nin müze yapılmasına izin verildi. Sonra vazgeçildi. Bilim ve Kültür Merkezi haline getirildi. 


Atatürk’ün, “Efendiler! Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ancak sanatçı olamazsınız…” özdeyişi sanatçının ne demek olduğunu, sizce de açıkça anlatmıyor mu?

Kimilerine ve özellikle de son kültürel yozlaşma kriterlerine göre; Ülkemizde sanatçı çok kolay yetişiyor zaten! Hatta ağaçtan toplar gibi rahatça toplayabilirsiniz. Hal böyle olunca niye ölen sanatçıların hesabı sorulsun ki. Hem sanatçı, aydın başa beladır. Özgürdür. Özgürlükçüdür. Düşüncesini açıkça ortaya koyar. Susturamazsınız kolay kolay. Bunların birkaçından kurtulunmuş. Ne diye onları öldürenler cezalandırılsın ki? Hem sağ olanlar dururken ölülerle niye ilgilensin ki hükümet. İşte bu zihniyetle hareket eden insanlar yazık ki iktidarda. Artık bu zihniyetlere dur demenin vakti gelmedi mi? Cehaletin hakimiyetinin önüne set çekmenin zamanı gelmedi mi?

Sivas’ta:
Madımak yanıyor…
37 can yanmış, kül olmuş…
Hükümetler, insanlarımız suskun…
Seyrediyorlar olup bitenleri…
Böyle giderse bir gün sıranın 
Onlara da gelebileceğini… 
Göremiyorlar hala…

                                                                   ARZU KÖK

1 yorum:

  1. Türkiye Cumhuriyeti devleti,karanlık niyetleri olan ortaçağ artığı cehaletin eline geçti.
    Fakat saltanatları uzun sürmeyecek.Bir zaman sonra tarihin ancak karanlık sayfalarında
    yer alacak bu güruh.Çünkü bu ülkenin aydınlık güzel insanları asla bu güruhun daha fazla
    saltanat sürmesine izin vermeyecektir.

    YanıtlaSil