Bir gemi yola çıkmış İstanbul’dan Samsun’a doğru. Adı Bandırma. Yol alıyor Karadeniz sularında. Eski, çürük bir gemi bu. Ha battı ha batacak. Ama direniyor Karadeniz’in hırçın dalgalarına. Bir güneş taşıyor çünkü içinde: Direnmeli.
Yükü Samsun’da doğacak bir güneş. Yurduna ışık saçacak, karanlıkları boğacak, vatanını düşman istilasından kurtaracak bir güneş. Nasıl dayanmasın bu dalgalara Bandırma, nasıl?
Anadolu bölünmüş. Kan ağlıyor ülkemiz. Padişah teslim etmiş ülkeyi düşmana ve halk düşman çizmesi altında eziliyor. Uygulanan işkenceler diz boyu. Irmaklardan su değil kan akıyor. Halkımın kanı akıtılıyor.
BUGÜN 19 Mayıs... Mustafa Kemal'in Anadolu'da ihtilalin ateşini yaktığı gün… Eşsiz bir Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı'nın başladığı günün 98'inci yıldönümü.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Nutuk'ta, ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatırken sözlerine, ''Millet yorgun ve fakir bir halde... Ordunun elinden esliha (silahlar) ve cephanesi alınmış ve alınmakta...'' diyerek başladığı dönemin simge günü.
Aradan 98 yıl geçtikten sonra geriye dönüp, bu dönemin Cumhuriyet'le başlayan ilk 27 yılında yapılanlarla sonraki süreçte yapılanlara bakınca insan, o ilk dönemin kıymetini ve o dönemde ülkeyi yönetenlerin büyüklüğünü çok daha iyi anlayabiliyor doğrusu. Tabii iyi niyetli bir kişiyse ve hem Atatürk'e, hem de devrimlerine karşı ön yargılı bir fikre sahip değilse.
Yıllardır iktidara gelenler güya liberalliğe, özgürlükçülüğe soyundular. Fakat nedense bir türlü Türkiye’nin kuruluş döneminin gerçeklerini görmek istemediler. Yeri geldi Atatürk’e karşı olduklarını dillendirdiler bile. Ancak çoğu zaman sessiz kaldılarsa bu uyandıkları ve Atatürk’ün büyüklüğünü anladıkları için değil, onun eserleri ve yaptıkları karşısında duydukları kompleks yüzündendir. O’nun tırnağı dahi olamayacaklarını bildikleri içindir.
O nedenledir ki Atatürk'e karşıtlıklarını açıkça dile getirmek yerine, Adnan Menderes gibi, Atatürk devrimlerini ‘‘millete mal olanlar, olmayanlar’’ diye ayıran, oy alabilmek uğruna Said Nursi'nin elini öpmeye giden, öpen; Alparslan Türkeş gibi, Atatürk'ü ‘‘pasif bir dış politika izleyerek Asya'daki Türkleri kaderlerine terk etmekle’’ suçlayan; Turgut Özal gibi, Atatürk'ün tüm yaptıklarını yıkmayı misyon edinmiş kişilere duydukları hayranlığı dile getirerek ortaya koymaya çalışırlar. Günümüzde en kötü örneklerini gördüğümüz gibi…
Zihinlerinde ön yargılarla ve de bu ön yargıları destekleyecek kendilerine uygun şahitlerin kitaplarından aktarılmış cümlelerle desteklemeye çalışan bir güruh Türkiye için yazık ki acı bir son hazırlama girişimindedir. Yazıktır ki aradan 98 yıl geçmesinin ardından Türkiye yeniden Nutuk’ta dile getirilen ülkenin durumu ile paralellik göstermektedir. Bu gidişe bir dur demek gerekmektedir.
Bizi, önümüzdeki 19 Mayıs'ları, ilk 19 Mayıs'ın ruhuna uygun bir anlayışla kutlamak ve değerlendirmek en ileri noktaya götürecektir. Bu nedenle de Türkiye’nin kuruluş dönemi gerçeklerini görmek ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda hareket etmek esas olmalıdır.
Uyan Türkiye. Günümüzde Atatürk’e yapılan her türlü hakarete sessiz kalanlara inat, bu 19 Mayıs’ı sana yaraşır şekilde kutla ve mücadele et; ülken ve kendi geleceğin için…
Arzu KÖK
19 Mayıs Anadolu Güneşinin doğuşu.Bunu, Kurtuluş Savaşını,Atatürk devrimlerini küçümseyenlerin Türklüklerinden de Müslümanlıklarından da hep kuşku duydum...
YanıtlaSil16 MAYIS 1919 DA İSTANBUL'DAN HAREKET EDEN GEMİNİN KAPTANI İ.HAKKI DURUSEL, 1.KAMAROT DEDEM HACI TEVFİK'E GEMİ KALKARKEN ŞÖYLE SESLENİR, "HACI,HACI MUSTAFA KEMAL PAŞA SANA EMANET" DEDEM HACI TEVFİK PAŞASININ SAMSUN'A VARANA KADAR HEP YANINDA VE HİZMETİNDEDİR.GEMİ HAREKET ETMEDEN ÖNCE BABASIYLA HELALLEŞMEYE GELEN 14 YAŞINDAKİ OĞLU BABAM NURİ BANDIRMA VAPURUNDA HAREKETTEN ÖNCE GAZİ M.K.PAŞASININ ELİNİ ÖPER VE AYRILIRLAR.
YanıtlaSilKADER KÜÇÜK NURİ'Yİ YILLAR SONRA ASKERLİĞİ İÇİN ANKARA MUHAFIZ ALAYINA GÖTÜRÜR VE NURİ'Yİ ATASININ HUZURUNA ÇIKARIRLAR,SONRA NE Mİ OLUR?
SONRASI ATATÜRK'ÜN YANI BAŞINDA KİTABIMDA.
TEŞEKKÜRLER ARZU HANIM.16.MAYIS.1919 KAHRAMANLARINI BAŞTA G.M.KEMAL PAŞAMIZ OLMAK ÜZERE GEMİDE OLAN SİVİL VE ASKER TÜM EKİBİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUM.NURLAR İÇİNDE YATSINLAR.