Ekonomik dengesizlikler, ölçüsüzlükler, savurganlıklar, üretim, tüketim ve paylaşımdaki adaletsizlikler, işsizlik, açlık vb gibi iktisadi sefaleti belirgin hale getiren gerçekler…
Hukuksal düzeni alt-üst eden adaletsizlikler, kalite kayıpları, adaletin, çabuk, ucuz ve hakça dağıtılmasını engelleyen etkenler…Genel sağlık açısından denetimsizlik, kontrolsüzlük, ilgisizlik, pislik, hastane ve hekim yetersizliği ve bu alanlarda da kalite problemleri, ilaçsızlık sorunları….
Çevre konusundaki duyarsızlıklar, başıbozukluklar…
Genel asayiş, trafik, turizm, şehirleşme, köyleşme, bayındırlık, ulaşım ve iletişim alanlarında bilim ve teknoloji kavramlarından uzak, yolsuzluk, hırsızlık, çıkarcılık ve umursamazlıktan da kaynaklanan perişanlık…
Tam da bu ortamlara uygun, bu ortamların ve bu gerçeklerin ürünü olarak ortaya çıkan, sadece iki sözcükle ifade edilebilecek olan “ medya rezaleti”…
Ve de, bütün bu hakikatlerin, bu koşulların sonucu olarak meydana çıkan politika hayatı; politikacılar, politik kurumlar… Az gelişmiş bir toplum tablosunun bütün belirtileri toplumun bireylerinde gözlemlenebilir. “Aydın kişi’nin acısı” işte bu noktada başlamaktadır. Böyle bir toplumda, acıyı hisseden aydın kişiler ise ne yazıktır ki azınlıktadır.

Hasta toplumu sağlıklı toplum, aktif toplum, ilerici toplum, kültürlü toplum haline getirecek olanlar işte onlar, o acılı aydınlardır. Bilimin, kültürün, sanatın, tekniğin, politikanın asîl ve suskun idealistleri ise izlemeye devam ediyor. Önümüzde seçimler var ve doğrusu çok merak ediyorum izleme devam mı edecek?
Arzu Kök
Arzu Hanim'Elinize,yureginize saglik.
YanıtlaSil