Birkaç orta yaşlı insan bir araya geldi mi başlıyorlar gençleri eleştirmeye. Gençleri eleştirmeye ne kadar çok meraklılar değil mi? Neler söylenmiyor ki?
” Gençler okumuyor, okusa da ciddi şeyler okumuyor, ciddi şeyler okusa da anlamıyor... İşleri güçleri bilgisayar başında oturmak, televizyon izlemek, internette chat yapmak, telefonda sürekli arkadaşlarıyla konuşmak. Hem de boş konuşmak… Politikayla ilgilenmiyorlar. Ne dünya sorunları, ne de ülke sorunları konusunda bilgileri yok... Derin ve sürekli ilişki kuramıyorlar, hep geçici ve yüzeysel ilişkiler kuruyorlar, çoğu da maddi çıkara dayanan türden ilişkiler.”

İkinci bir neden de, teknolojide meydana gelen değişikliklerdir. Günlük yaşamımızı büyük bir şekilde değiştiren cep telefonu ve internet o kadar çok yaygınlaştı ki. Tabii bir de buna uydu yayınlarını da ekleyebiliriz. Sınıf yapısında meydana gelen değişikliklerle beraber ortaya çıkan bu teknolojik yenilikler, yalnız yaşam kalitemizi etkilemekle kalmadı, aynı zamanda hayat anlayışımızı, dünyayı algılayışımızı, beklentilerimizi de değiştirdi.

Gençlerin 'maddiyatçı', 'bireyci' olduğu, politikayla, ülke ve dünya sorunlarıyla pek ilgilenmedikleri eleştirisine gelince... 12 Eylül'ün ve aşırı liberal politikaların bir mirası değil midir bu sonuç? Üniversite örencilerinin siyasal partilere üye olmasını bile yasaklamadı mı bir ara? Aileler 'Aman yavrum, politika tehlikelidir, etliye sütlüye karışma' diye yetiştirmedi mi çocuklarını? 'Köşeyi dönmek' bir ideal olarak sunulmadı mı? Ne bekliyorduk ki? Aslında bir önceki kuşağın yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen az bir kesim bile olsalar gençlerin nasıl olup da hâlâ politikayla ilgilendiklerine şaşmalı aslında.
Onlar yepyeni bir dünyanın çocukları. Hem onları yetiştiren kuşak sizlersiniz. Bu nedenle çok da eleştirmeye hakkınız yok. Ya da kim bilir, belki de biraz da kıskandığınız için mi eleştiriliyorsunuz onları bu kadar? Ne dersiniz?
Arzu Kök
Sevgili Arzu,"KARA'mız1sözcüğünün nereden geldiğini merak ediyorum. Saygılar
YanıtlaSil